Actualité > Rojava : Trump Kürt halkını faşist Erdoğan ve Esad’a terk etti

Rojava : Trump Kürt halkını faşist Erdoğan ve Esad’a terk etti

19 Aralık tarihinde Trump yönetimi Suriye’den askeri olarak çekilmek istediğini açıkladı. Bu, ABD politikasının bölgedeki taktik değişikleridir, ancak geri çekilme ABD emperyalizminin bölgedeki çıkarlarını da terk ettiği anlamına gelmemektedir. Bu herşeyden önce Erdoğan’a, Rojava’ya yönelik saldırı başlatması için yetki veren güçlü bir işarettir. Çünkü bu Trump için esas olandır ; gerektiğinde şartlardan dolayı gelişen Kürt müttefikini feda etmek zorunda olsa dahi, NATO üyesi Türkiye ile stratejik ittifakını korumak. Trump’ın bu kararı bölgede sürmekte olan emperyalistler arası savaşın atılan sadece başka bir adımıdır.

 

Esasen Rojava’da konuşlanmış olan ABD ordusu 2014 yılından beri Suriye’de bulunmaktadır. ABD, Fransa ve Ingiltere’nin de dahil olduğu DAEŞ’e karşı savaşmak için oluşturulan uluslararası koalisyon içinde yer almaktadır. Hava desteği, lojistik destek ve silah teslimatları ile yaklaşık 2000 ABD askeri aynı zamanda, YPG tarafından yönetilen Arap-Kürt askeri koalisyonu olan Suriye Demokratik Güçlerini de destekledi.

 

Rus emperyalizmi ise bölgenin kontrolünü yeniden ele geçirmeyi umuyor. Rusya, tarihi müttefiki olan Suriye rejimi ile Türkiye arasında arabulucu olarak duruyor. Ki müzakereler de zaten devam ediyor. Suriye rejimi, Kürtlerin talebi üzerine askeri birliklerini Manbij şehrinin çevresine taşıdı. Rusya’nın onayı olmadan Türkiye’nin hiçbir askeri saldırı gerçekleştirmesi mümkün olmayacaktır, ki bunun bir örneği ocak 2018 tarihinde Afrin kantonuna yönelik yapılan saldırıdır.

 

Uluslarası Koalisyon Kürtleri ön cephede Daeş’e karşı savaşmak için kullandı, ancak bugün ABD yönetiminin bazı bölümleri onların artık faydalı olmadıklarına inanıyorlar. ABD ‘müttefikleri’ bu süreçte bölgeyi terk ederken, Kürtler Türkiye’ye karşı korunmaya alınacakları umuduyla Suriye rejimine yüzlerini dönüyorlar. Ancak faşist Esad rejimi de gerçek bir müttefik olmayacaktır, onun da amacı (ve müttefiği olan Rus emperyalizminin çıkarları doğrultusunda) Rojava’da yeniden kontrolü ele geçirmektir. Fransa hükümeti ve bazı ABD politikacıları ABD ordusunun geri çekilme açıklamasını eleştirdiler ; ancak dikkat çekilmesi gereken nokta bunu ilerici Rojava projesini desteklemek için değil, Rus ve Iran etkisinin büyümesinden korktukları için yapmış olmalarıdır.

 

PYD’nin emperyalist güçler ile ittifak taktiklerine ve bölgede uygulamak istedikleri demokratik konfederalizm stratejisine yönelik eleştirilerimşiz var. Taktiksel ittifaklar bazen gerekli olsa dahi, mücadele eden halkların kurtuluş yolunda ilerlemeleri için, er ya da geç emperyalizm ile cephede karşı karşıya kalmaktan başka seçenekleri yoktur. Ancak Rojava, orada yaşayan halk için hala ilerici bir alan olmaya devam ediyor. Rojava’ya yönelik her türlü askeri saldırı girişimini kınıyoruz ve Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkını desteklediğimizi bildiriyoruz. Diğer yandan bu savaşta devrimci ve esasen komünist güçler de yer almaktadırlar. Biz onların, örnek olarak TKP/ML TIKKO gibi, bölge halkları için alternatif olduklarına inanıyoruz.

 

Marksist Leninist Komünist Örgütü - Proleter Yol (OCML-VP) Erdoğan’ın askeri tehditlerine karşı Kürt hareketi ile güçlerini birleştiriyor. Topraklarımızda onun müttefiki olan emperyalizminin lideri Emmanuel Macron’a karşı savaşmak için ona karşı da savaşmaya çağırıyoruz. Ne Kürt hareketi, ne de proleterler emperyalizme güvenemezler ! Fransız devletinin üç Kürt aktivisti Sakine, Leyla ve Fidan’ın ocak 2013 tarihinde Türk gizli istihbaratı tarafından gerçekleştirilen Paris’teki cinayetiyle ilgili sessizliği ve aynı zamanda Avrupa’daki ilerici ve devrimci Türk ve Kürt örgütlerinin kriminalize edilmesi bunu herkese gösteriyor.

 

Kahrolsun faşist Türk devleti ! Kahrolsun emperyalizm ! Yaşasın Kürt halkının direnişi ! Sakine, Fidan ve Leyla için adalet !

 

En français

Soutenir par un don